19 Ocak 2023 Perşembe

Leatherman Free T4 İncelemesi

Leatherman’in son beş yıl içerisinde tanıttığı yeni multitool serisi olan Free ailesinin bir üyesi. Free ailesinin en küçük üyesi olan Free T2’den sonra ikinci küçük model.


İlk olarak Free serisinden bahsetmek gerekirse Free serisi tek elle kullanabilirlikten gelen bir seri. Tüm fonksiyonları tek ile açıp kapatabiliyor olmak büyük bir avantaj. Örneğin bir elinizde bir vida tutarken diğer elinizle cebiniden Free serisinden herhangi bir modeli çıkarıp tek elle yıldız tornavidayı açıp vidayı sıkabilirsiniz. Bu da sizi karmaşık ve yorucu hareketler yapmak zorunda bırakmaz. 

Ayrıca tüm modeller özel bir mıknatıs kilidi sayesinde kapanırken ve kapalı durumdayken açılmaların önüne geçerek yaralanma gibi durumları önlüyor. 


Şimdi Free T4’e gelecek olursak üzerinde pek çok farklı fonksiyon bulunuyor. Tam olarak bir sayı vermek gerekirse 12. Elbette ben bu sayıları markaların vermek zorunda olduğu değerler olarak gördüğüm için çok umursamam. Sonuçta bazı fonksiyonlar değersizken bazı fonksiyonları da siz kendi tecrübelerinize göre multitoolunuza kazandırabilirsiniz.


Üzerindeki en önemli parça bıçağı yan tarafındaki kesik sayesinde kolayca tek elle açabiliyorsunuz. Elbette yeni aldığınızda yağsızlık gibi durumlar olabiliyor. Bu durumu göz önünde bulundurarak Multitoolunuza özel bir spreyle yağlamanız yararlı olacaktır. Bıçağı tasarımı ve kullanımı kolay. 420HC paslanmaz çelikten yapılmış. Bu da keskinleştirmesi kolay ve paslanmaya yatkın bir bıçak demek. O yüzden bakımlarını güzel yapmanız ve kuru ortamlarda saklamanız gerek. 


Hele ıslak bir şekilde sakın depolamayın. Sonuç olarak paslanma ve onarılması güç sorunlarla karşılaşmanız muhtemel. Yinede şunuda hatırlatmak istiyorum Bu 25 yıllık garantiyle gelen bir ürün. Çoğu koşulda garanti konusunda bir problem yaşamıyorsunuz. Ürünün ikinci el ya da yurt dışından getirilmesi gibi durumlarda Türkiye Distribütörü (Best Teknoloji) garanti kapsamına almıyor. Elbette geri kalan tüm konularda çok yardımcı oluyorlar. Diğer markalarda hatalar size yıkılıp garanti geçersiz denecek çoğu konuda bile ellerinden gelen yardımı yapıyorlar. 


Free T4’ün diğer fonksiyonlarını zaten çoğu kaynaktan erişebilirsiniz. Ben genel tecrübelerime gelmek istiyorum. 


Tek elle tüm fonksiyonları kullanmak çok keyifli. Tasarımı çok şık. Şehir hayatında yanınızda taşımak keyif veriyor. Elbette çoğu yere bunla giremiyor, hatta taşıma yasallığı konusunda bile sıkıntı yaşayabiliyorsunuz. Bunu hatırlatmak isterim. Farklı renklere sahip bu da diğer modellerde bulunmayan güzel bir özellik. 


Cepte taşımak için ideal bir boyuta sahip, kardeşi Free T2’ye göre daha doğru bir tercih olduğunu da söylemeliyim. Çünkü çok az daha büyük bir boyut ve fiyat farkıyla güzel işlevlere kavuşuyorsunuz. Örneğin cımbız ve makas. 


Sonuç olarak cebinizde bir çakı taşımak ve bunu farklı fonksiyonlarıda olsun işlerimide görsün diyerek yapmak istiyorsanız Free T4 tam size göre. Victorinox’tan farklı olarak daha gelişmiş ve kaliteli bir hissiyat sunuyor. Sizlerin düşüncelerini de merak ediyorum. Yorumlara yazmayı unutmayın.



8 Şubat 2022 Salı

Prepositions of place (above/on/on top of)

 Above: iki nesne birbirine temas halinde değilse kullanılır. 

The pictures are above the chair. (Resimler sandalyenin üzerinde duvara asılı)

On veya On top of: iki nesne birbirine temas ediyorsa kullanılır.

The book is on the table. (Kitaplar masanın üzerinde.)

On ve On Top Of ayrımına geldiğimizdeyse on normal olarak üzerine sıklıkla kullanılan yerler için kullanılırken, on top of ise üzerine bir şeyin sıklıkla koyulmadığı yerler için kullanılır.


Under/Below/Underneath/Beneath:

Under: Cisim diğerine temas halinde altında ise

Below: Cisim diğerine temas etmeden altında ise

Underneath: Under'ın daha resmi hali

Beneath: Below'un daha resmi hali


Behind/İn front of:

Behind: Bahsettiğiniz obje size diğer objeden daha uzak ve arkasında ise

İn front of: Bahsettiğiniz obje size diğer objeden daha yakın ve önünde ise



25 Ocak 2022 Salı

İstanbul'da Karlı Günler

 Tarihler 24.01.2022'yi gösterdiğinde İstanbul yoğun bir kar yağışının altında kaldı. Kar günler öncesinden başlamasına rağmen 24.01 itibariyle yoğunlaştı.


Yollarda insanların mahsur kalması, trafiğin kilitlenip arabalarını yol kenarında bırakıp insanların evlerine yürüyerek gitmesine neden oldu. Aslında uzun bir zamandan beri ilk defa bu kadar yoğun bir yağışına maruz kalan İstanbul'da tüm imkanlar seferber edilmesine karşılık bu yoğun karla mücadele gerçekleştirilemedi. 

Toplu taşımalar sekteye uğradı, uçak seferleri durdu, insanlar havalimanlarında mahsur kaldı. Ayrıca pek çok trafik kazası ve insan sakatlanması gerçekleşti. Sokaklarda mahsur kalan insanların yardımına devlet ve halk ortak olarak yetişmeye çalıştı.

Üniversiteler ve devlet kurumları tatil ilan etti. Ayrıca yolların kapatılmasına ve otogarlardan otobüslerin çıkmamasına karar verildi. Ayrıca bu kadar üst üste gelen zorlu koşuldan dolayı üretim ve tüketim kanalları sekteye uğradı.

Tesadüf eseri üç günlük sanayi elektriği kesintisine denk geldi. İlerleyen günlerde kar yağışının azalması ve İstanbul'un normale dönmesini bekliyoruz. 

18 Nisan 2020 Cumartesi

Palamut



            Dünya genelinde geniş bir alana yayılmış olarak yaşar. Uskumrugiller familyasında yer alır. Latince taksonomik adı Sarda sarda’dır.

            Kıyıya yakın ve derin sular yaşam alanlarını oluşturur. Ülkemiz denizlerinden: Marmara, Ege ve Karadeniz’de yaşadıklarını söyleyebiliriz. Göç eden balıklar olduğundan, sonbahar geldiğinde Çanakkale tarafına doğru yola çıkar, oradan Ege Denizi ve Akdeniz sonrasında okyanuslara açılırlar.
           
            Mevsimlik uzun göçler yaparlar. Bunu büyük sürüler halinde gerçekleştirirler.

            Vücutları uzun bir denizaltı şekline benzetilebilir. Sırt kısmı koyu mavi renkte, alt kısımlar gümüşi beyaza yakındır. Vücutları güçlüdür, küçük yüzgeçlerine rağmen hızlı ve hareketli yüzücüdürler. Vücutlarını kaplayan pulları ufaktır. Baş kısmında pul bulunmaz. Kuyruktan sırta doğru koyu renkte şeritler bulunur.

           
            Boyutuna göre isimlendirilirler. 12-16 cm boyunda olanlara palamut vonozu, 16-22 cm arasındakilere kestane palamudu, 22-28 cm boyunda olanlara çingene palamudu, 28-35 cm arasındakilere palamut, 35-40 cm arasındaki balıklara zindandelen, 40-45 cm boyunda olanlara torik, 45-55 cm arasında boyu olanlara sivri, 55-65 cm arasındakiler altıparmak ve 65 cm üzerinde olanlara piçuta denir.

            Genellikle sürüler halinde olduklarından sardalya, istavrit, hamsi, kolyoz gibi balıklarla beslenirler. Deniz suyu sıcaklığı 17-25 derece olduğunda, suya 500.000-1.000.000 arasında yumurta dökerler.

            Palamut balığı, protein, A vitamini, folik asit, potasyum, fosfor ve demir açısından zengin bir kaynaktır. Yağlı bir balık olan palamut omega 3 açısından oldukça zengindir.

            Eti oldukça lezzetli, siyaha yakın kırmızı renkte olduğundan, palamut balığının lakerdası güzel olur. Bunun dışında balığı ızgara şeklinde, yağda kızartma, buğulama yapma şeklinde tüketilebilir.

            Balığın taze olduğunu solungaçlarının kan kırmızı renginden kolayca anlaşılabilir. Mevsiminde, özellikle soğuk havalarda iyice yağlandığından, eti daha lezzetli olur.

            Avlanan palamut balığının en az 25 cm boyunda olması gerekir.

17 Nisan 2020 Cuma

Koronavirüs Günleri

  Koronavirüs hayatımıza musallat olalı bir ayı geçti. Sahip olduğumuz tüm özgürlükler minimalize oldu. Eskiden vizeyi bile özgürlük kısıtlaması olarak bile görüyorduk. Fakat şimdi dünyanın en zengin insanları bile olsak kendi uçaklarımızla bile başka bir ülkeye geçiş yapmamız imkansız.

  Bu günler geride kalınca hayatın nasıl olacağını bilemiyoruz. Bildiğimiz bir şey varsa bu zorlu sürecin hayatımıza büyük değişimler getireceği.

  Öncelikle nedir bu koronavirüs. Koronavirüs ilk kez Wuhan da Aralık 2019'da görüldü. İlk başlarda yeni bir koronavirüs olduğu için 2019-nCoV ado verildi. Fakat ilerleyen süreçte bu virüsü daha iyi tanımaya başlayınca Dünya Sağlık Örgütü bu virüse Şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsü 2 adını verdi. Kısaca Sars-CoV2. Tek iplikçikli pozitif yönlü RNA virüsüdür.

  Koronavirüs ailesi içerisinde insanlarda hastalık yaptığı bilinen 7. Koronavirüs oldu. Hastalığın kuluçka süresi (inkubasyon periyodu) 2-14 gün arasında olarak görüldü. Fakat bazı yerlerde 27 gün sürebildiği de söylendi.

  Koronavirüsler nezle gibi hafif hastalıklara yol açtığı gibi, Ortadoğu solunum sendromu gibi şiddetli klinik belirtiler gösteren hastalıklara yol açabiliyor. Sars-CoV2 ise başlıca belirti olarak yüksek ateş, şiddetli kuru öksürük ve halsizlik başta geliyor.

  Dünya genelinde yüz binlerce insanı öldürdü. Ülkemizde ise neredeyse iki bini bulan kaybımız var. Yaklaşık bir ayı aşkın bir süredir sosyal izolasyon uygulaması yapıyoruz. Geçtiğimiz hafta sonu sokağa çıkma yasağı getirildi. Tekrarı her hafta sonu olacak gibi görünüyor.

  Bu sürecin ne zaman sonlanacağına dair bir kaç öngörüde bulunmak istiyorum. Tahminimce temmuz ayına kadar sosyal izolasyona devam edeceğiz. Evlerimizden rahat çıkabileceğimiz günlerse çok uzak... En iyi ihtimal ise toplumda hastalık korkusunun yenilmesi olacaktır. Hastalık fobisinin hastalıktan daha fazla zarara yol açacağını hepimiz biliyoruz. Hastalığa yakalanan insanların psikolojilerinin de hastalığı beslediği, hastalığa karşı bağışıklığı düşürdüğü kesin bir gerçek.


20 Temmuz 2019 Cumartesi

Pittbull

Pitbullların çenesi sanıldığı gibi 2 ton basmaz. Ayrıca çenelerinde hiç bir ırkta olmadığı gibi kilitleme mekanizması bulunmaz. Ön dişleri ile ısırıp arka dişleri ile de çiğnemezler...

Sanılanın aksine koruma köpeği olmaya elverişli de değildirler. Yetiştirilmeleri saldırgan değilse yalaka ve sokulgan köpeklerdir. Oyuncudurlar insanları kabul edip oyun oynamaya meğilllidirler yani doğaları gereği doğuştan gelen koruma içgüdüleri yoktur.

Amerika'da yapılan karakter testlerinde agresivite konusunda orta sıralarda yer almışlardır. Kontrolsüz, dengesiz köpekler olmadıkları belirlenmiştir. İyi eğitilmezse oyun oynarken heyecanlarına yenilerek hırslanabilir ve saldırganlaşıp, kavga çıkarabilirler.
İstatistiklere göre goldenler dogo argentinolardan daha çok canlıya zarar verdiği bile düşünülmekte.
Yani sonuç olarak bu güzel hayvanların masumiyetini kirleten yine insanoğlu olmuştur.
Daha önceki yazımızda bahsettiğimiz pire damlaları nasıl oluyorda pireleri öldürüyor diye merak ettiniz değil mi?
Nasıl oluyor da enseye damlatılan bir damla tüm vücuda yayılıyor? Bu ilaç tüyler aralanıp deriye dökülüyor ve bu damla
yavaş yavaş deride alttan alttan tüm deriye yayılıyor. Ardından pireler hayvanı neresinden ısırırsa ısırsın nalları dikiyor.
Elbette unutulmaması gereken en önemli konulardan birisi kan ememeyen yavru pirecikler...
Kan ememeyen bu ufaklıklar zehirlenmiyor. Pire damlası onlar kan emmeye başlayana kadar etkisini kaybederse, yeniden damla yapılması
gerekir. Bu yüzden pire ile ilk mücadele de damlanın veteriner hekiminizin belirlediği
aralıklarla tekrar yapılması en doğrusu. Ayrıca yumurtaları dahi öldüren ilaçlar da piyasada mevcut.
Son olarak pireler evinizi sarmışsa fark etmediğiniz noktalarda çoğalıp yaşıyor vehayvanınıza zarar vermeye devam ediyorsa
evinizi ilaçlatın.

Leatherman Free T4 İncelemesi